:DBİR MUHABİRİMİZİN BİR RÖPORTAJI TELEFONDA SÖYLEŞİ...
ARDA cıvıl cıvıl sesiyle konuşmaya başlayınca ben de sorularımı sormaya başladım...
Kendini nasıl hissediyorsun bu inanılmaz başarıdan sonra?
�Tabii ki çok mutluyum...�
Maçlarda yağan şiddetli yağmur moralini bozmadı mı?
�Kesinlikle hayır; aslında yağmur altında oynamak çok daha zevkli.�
Peki, yerlerde debelenirken?
�Siz bakmayın yerlerde biraz uzun debelenmemize... O bize vakit kazandırır.�
Avrupa'ya transfer olmayı istiyor musun? Hangi ülke takımında oynamayı tercih edersin? Senin futbolda idolün kim?
�İngiltere ve İspanya'da oynamak isterdim. Okan Buruk, Arif Erdem, Emre'ye çok hayranım. Bu dostların insanların her şeyi paylaşmalarına, dürüstlüklerine hayranım.�
Fatih Terim'in seni Portekiz maçında oynatmamasının nedenini biliyor musun?
�Tamamen taktiksel bir şeydi, benim için çok hayırlı oldu. Fatih Terim bize her zaman kazanma duygusunu hissettirir.�
Okumayı sever misin? Kimleri tercih edersin?
�Hem de çok severim. Louis Armstrong gibi hayran olduğum insanların yaşamını okurum. Ama roman okumayı sevmiyorum.�
Burcun ne?
�Kova.�
Eyvah; çok sinirli olur Kovalar. Seninle evlenecek kıza önce burcunu söylersen vazgeçebilir... Hakan Şükür'le yakın dostsun. Onun siyasi görüşlerine katılıyor musun?
�Herkesin kendi kişiliği ve yaşam tarzı var. Ben onun ağabeyliği ve sevgisine hayranım.�
Seni en çok ne üzer?
�Başarılı insanlara destek yerine köstek olunması... Beni daha da fazla üzen şey Türkler'in kendi değerlerine sahip çıkmaya yanaşmaması ve başkalarının yaşamına karışılması... Hele bir de futbolcuların özel yaşamına olan aşırı merak basına yansıdığı zaman.�
Futbolu bıraktıktan sonra ne yapacaksın?
�Futboldan hiçbir zaman uzak kalamam. Kurumsal yönetici olmak isterim.�
Ben seni hep babandan dinledim. Gerçekten anlattığı gibi misin?
�Ne anlattığını bilmiyorum ama annem, kardeşim ve babamı çok, çok severim.�
Annenin fedakârlığını baban anlatırken senin de onlar için fevkalade bir evlat olduğunu söyler. Eline geçen paraları önce onlar için aldığın bir villaya yatırmışsın...
�Evet, göl kenarından hoşlanmadılar, alıştıkları Bayrampaşa'ya döndüler. Ben de onlar için bir dubleks aldım; şimdi mutlular.�
Senin özel yaşamın nasıl?
�Yani bir sevgilim olup olmadığını mı soruyorsunuz?�
Evet...
�Maalesef yaşamımı iyi ve kötü günlerde paylaşacak bir sevgilim yok. Ve bunun yokluğunu hissediyorum.�
İstanbul'a döner dönmez ne yapmayı planlıyorsun?
�Annem, babam ve kardeşimi alıp sizin evinize gelmeyi isterim. Çünkü babam sizin terasınızı anlata anlata bitiremezdi.�
O zaman ben de o gece babanın adaşı oğlumla, senin adaşın torunumu da davet ederim...
�Şimdiden teşekkürler, döner dönmez sizdeyim.�